Senin için ağlıyorum limon ağacı.
Ansızın sebepsiz bir şekilde sola doğru döndüm. Gözlerim seninle buluştu. Uzanmıştın ve canlı gözlerin pırıl pırıl bana bakıyordu. Yalvarır gibi miydin yoksa biraz hüznün mü vardı pek anlayamadım. Yoluma devam ettim. Aklıma takıldın. İçime doğru aktın. Önce yumuşacık içimi ısıttın, az sonra hafif bir hüzünle ben de baştan aşağı ürperdim. Yürüdüm..
Az sonra geri döndüğümde gördüm. Gözlerinin feri sönmüştü. Anca fark ettim ki gövdenin tam ortasından vurmuşlardı. Bir parçan, aslın, köklerin kim bilir ne tarafta kalmış, parçalanmıştın. Hayat ile bağların kopartılmış, kesilmiştin.
Kim bilir kim, kim bilir kimin için seni vurmuştu. O kendi mabedini kurmak istiyordu, senin sesin bile çıkamamıştı.
Belki canlı bomba olmuştun, belki şehit. Belki de sadece gaz bombası atan önemsiz bir polis. Belki bir çocuk, belki de bir limon ağacı.
Belki de hepsi. Belki de yapan yaptıran seyreden.
Ben senin için ağlıyorum limon ağacı.
iris
Torba. Nisan.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder