4 Kasım 2016 Cuma

Yakarsam


 

 

Yakarsam aşikâr olur mu?

 

Kendi mabedini yıkmak ister mi insan, yani tüm varlığını bertaraf etmek, yok etmek, ortadan kaldırmak. Veya hal böyleyken kendi mabedini, kendi elleriyle bırakmak, terk etmek daha mı akıllıca olur. Bilmiyorum ki, neden ve ne zaman yıkmak, neden ve ne zaman terk etmek, ya da ‘ne için’ sorusunun cevabı var mı?

Bir sabah uyandığımda bana dedi ki ‘terk et!’  Kendi mabedini ‘terk et’ dedi …. Kendi ellerimle kurduğum, her gün bedenimden bile daha iyi bildiğim taşlarını yıkadığım, kuşlarınla konuştuğum, sonsuz gökyüzünle bakıştığım, denizinin üstünden ufkun ötesine hayaller kurduğum, bildiğim, gördüğüm, kabul ettiğim, en sevdiklerimi ağırladığım, olduğum, kimselerin bilmediği kuytularından en gizli hazinelerimi açığa çıkarttığım, kadim ağaçlarınla gölgeli, nadide çiçeklerle örtülü yegâne mabedimi bana ‘terk et’ dedi. Yıkmak, yok etmek, bozmak, dağıtmak, terk etmek, bırakmak, üstüne çıkmak, yola düşmek. Neden, nasıl, ne için.

Kimim ben.

Zaman haince işlemeye başlamıştı. Artık geri dönüşüm imkânsızdı, Mabet terk edilecekti. Belki de hiçbir zaman benim olmamıştı. Ama olsundu, ben onun olmuştum ya bir kere. İçimde ince ince ipliklerim lime lime söküldü. Yangınlarım körüklendi. Fırtınalarım patladı. Zorunlu olan kaçınılmazdı gerçekleşecekti. Mabedimi terk ettim. Ondan ayrıldım. Arkama dahi bakmadan. Bakamadan. Nasıl bakabilirdim ki. Sonsuzluğun kenarından, uçuruma gider gibiydim. Sonsuzluk uçurumuna. Yukarısı gökyüzü, aşağısı yeryüzü. Arada ortada ben. Noktası dahi olmayan ben. Sonsuzluğa mahkum olan ben. Boşlukta sürünen, yoklukta kaybolan ben.

Aşk yok.

Yangın var.

Söz bir kere kalbe düşmüştü. Yol görünmüyordu. Bilinmeyen vardı. Yürümeye mahkûmdum. Yürümek bu kadar mı zordu. Sırat ipi üstünde tek başına mı kalınırdı. Kendi dizginlerim bana çalışıyordu. Kendi kırbacım sırtımda patlıyordu. Yön belli değildi. Sert keskin kalın sınırlar vardı. Sınırlar varsa kuşlar nasıl özgür olacaklardı. Ben hep soru mu söyleyecektim, hiç görmek yok muydu? Ya yakarsam.

 Yakarsam aşikâr olur mu?

 

 

iris

Kasım.2016


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder