Hidrojen Atomu
Biliyoruz ki evren sürekli bir devinim yani hareket içindedir.
Asıl söylemek istediğim ise sürekli bir oluş / bozuluş halinde olmasıdır.
Var olan bir durum / hal / şey kendi süreci içinde bir başka
var olan duruma değişir / dönüşür / evrilir.
Her var olduğu durumda da kendi halinin kemalatındadır.
O halde kemalat nedir? Bütünlenmek. Bütüne gelmek. Tam ve en
olgun haline kavuşmak. Kendi için mükemmellik. Karşıtları bir etmiş olmak.
Tikelle tümeli, soyutla somutu, evrenselle yereli, bütünle parçayı, fizikle
metafiziği …..
Doğada, olayda, olguda, kavramda, eylemde, akılda bir etmiş
olmak, birliğe getirmek. İnsanda hepsini bütünlemek. Evrende bütünlemek. Belki
de âlemlerde bütünlemek…
Bu devinim; kendi süreci içinde, oluş / bozuluş durum ve
hali, kendi içeriğinin karşıtı ile çatışmasından gerçekleşir. Yani haddini
aştığında karşıtına dönüşür.
Bu sürekli değişim / dönüşümün arkasında ise bir değişmeyen
vardır. Ki bu bütünlenmedir ve kemalattır.
Tasavvuf da celal & cemal bütünlüğe kemal ile ulaşır.
Kemalat kavramında iyi / kötü, aşağı / yukarı gibi
sınıflamalar veya mertebeler yoktur. Her kendini tam olarak gerçekleştirme kemal
attandır.
Dinler tarihinden olaylara yaklaşırsak, Hz. Musa ile şeriatın
dış dünyada / zahiride tamamlanması, Hz.
İsa ile hakikatin iç dünyalarda / Bâtıni de tamamlanması, Hz. Muhammet ile de
bu her ikisinin bir edilip içi ve dış bütünlenerek marifet noktasında tevhide
gelmesi kemalatandır.
Doğada hidrojen atomunu düşünürsek, parçalandığında
kendinden çıkardığı enerji ve dengede ki proton elektron hali ile tüm doğada
canlı / cansız âlemlerin yapı taşıdır. Bu hidrojen atomunun kendi kemalatını
gösterir.
İnsanda ise tüm isimlerin / tümellerin açılarak veçhelerini
eylemde göstermesi, kişinin kendi aklını ve ahlakını temizleyerek, nefis
mertebelerinde yükselmesi kemale erişmesindendir. Burada sakinlikle sükûnette
buluşmuş bir dengeden söz edilir.
Ancak, sormak istiyorum ki, kesinlik diye bir şey var mıdır?
Kemalatta kalına bilinir mi?
Her şey her an hareket halinde ise, sürekli bir oluş bozuluş
ise, durağanlık, sabitlik, sınır, belirlilik yok ise, kesinlik de yoktur. Kesin
bilgi de yoktur. Zamanın yayıldığı, maddenin yavaşladığı bu dünya âleminde de
mutlak, mükemmel kemalat yoktur. Ancak ki her şeyin ana geldiği, anda
bütünlendiği söz konusu ise işte orası kemalat noktasıdır ki orda her şey kemal
dedir.
Bizim alanımızda da düşünebiliriz ki, olan her şey olması
gerektiği gibidir ve kendi kemalindedir. Az sonra değişecektir, dönüşüp
evirilecektir ve tekrar kendi kemalini bulacaktır.
İris Pala. Nisan 2020
Torba. Bodrum. Korona Günleri
Aşikâr olup bilinmelidir ki, kemalat başlığı altında
yazdıklarım, benim yaşadıklarım değildir. Sadece dışarıdan duyduğum, okuduğum
bilgilere dayanmaktadır. Sadece aklen ve kalben kabul etmiş olmam bana bunları
yazma cesareti vermiştir.
‘Asla da ki her zaman’
Diyor yazar. Kirpinin zarafeti adlı
kitabını bu şekilde bitirmiş Muriel Barbery.
……. Bu konuda gerçekten de derin
düşüncem yok. Zaten kardeş bir ruh hastane soğutucusunda yatarken derin düşünce
nasıl olur? Ama ikimizin de aniden durduğumuzu ve derin bir nefes alıp güneşin
yüzümüzü ısıtmasına izin verdiğimizi ve yukarıdan gelen müziği dinlediğimizi
biliyorum. “sanırım Renee bu andan hoşlanırdı” dedi Kakuro. Birkaç dakika daha
orada müziği dinleyerek kaldık. Ben de aynı kanıdaydım. Ama niçin?
Bunu düşünürken, bu akşam, kalbim
ve midem paramparça, sonunda kendi kendime hayatın beklide bu olduğunu
söylüyorum. Fazlasıyla umutsuzluk. Ama aynı zamanda, güzel bir iki an. Zamanın
aynı olmadığı. Sanki müzik notaları zaman içinde bir tür parantez açıyor. Bir
erteleme. Buradaki başka yer. Asla’ da ki her zaman.
Korkmayın Renee, intihar
etmeyeceğim. Hiçbir şeyi de yakmayacağım. Çünkü sizin için, bundan böyle asla’
da ki her zaman’ ların peşinden koşacağım.
Bu dünyada ki güzelliğin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder