25 Nisan 2020 Cumartesi

Hidrojen Atomu




Hidrojen Atomu

 

Biliyoruz ki evren sürekli bir devinim yani hareket içindedir. Asıl söylemek istediğim ise sürekli bir oluş / bozuluş halinde olmasıdır.

Var olan bir durum / hal / şey kendi süreci içinde bir başka var olan duruma değişir / dönüşür / evrilir.

Her var olduğu durumda da kendi halinin kemalatındadır.

O halde kemalat nedir? Bütünlenmek. Bütüne gelmek. Tam ve en olgun haline kavuşmak. Kendi için mükemmellik. Karşıtları bir etmiş olmak. Tikelle tümeli, soyutla somutu, evrenselle yereli, bütünle parçayı, fizikle metafiziği …..

Doğada, olayda, olguda, kavramda, eylemde, akılda bir etmiş olmak, birliğe getirmek. İnsanda hepsini bütünlemek. Evrende bütünlemek. Belki de âlemlerde bütünlemek…

Bu devinim; kendi süreci içinde, oluş / bozuluş durum ve hali, kendi içeriğinin karşıtı ile çatışmasından gerçekleşir. Yani haddini aştığında karşıtına dönüşür.

Bu sürekli değişim / dönüşümün arkasında ise bir değişmeyen vardır. Ki bu bütünlenmedir ve kemalattır.

Tasavvuf da celal & cemal bütünlüğe kemal ile ulaşır.

Kemalat kavramında iyi / kötü, aşağı / yukarı gibi sınıflamalar veya mertebeler yoktur. Her kendini tam olarak gerçekleştirme kemal attandır.

Dinler tarihinden olaylara yaklaşırsak, Hz. Musa ile şeriatın dış dünyada / zahiride tamamlanması,  Hz. İsa ile hakikatin iç dünyalarda / Bâtıni de tamamlanması, Hz. Muhammet ile de bu her ikisinin bir edilip içi ve dış bütünlenerek marifet noktasında tevhide gelmesi kemalatandır.

Doğada hidrojen atomunu düşünürsek, parçalandığında kendinden çıkardığı enerji ve dengede ki proton elektron hali ile tüm doğada canlı / cansız âlemlerin yapı taşıdır. Bu hidrojen atomunun kendi kemalatını gösterir.

İnsanda ise tüm isimlerin / tümellerin açılarak veçhelerini eylemde göstermesi, kişinin kendi aklını ve ahlakını temizleyerek, nefis mertebelerinde yükselmesi kemale erişmesindendir. Burada sakinlikle sükûnette buluşmuş bir dengeden söz edilir.

Ancak, sormak istiyorum ki, kesinlik diye bir şey var mıdır? Kemalatta kalına bilinir mi?

Her şey her an hareket halinde ise, sürekli bir oluş bozuluş ise, durağanlık, sabitlik, sınır, belirlilik yok ise, kesinlik de yoktur. Kesin bilgi de yoktur. Zamanın yayıldığı, maddenin yavaşladığı bu dünya âleminde de mutlak, mükemmel kemalat yoktur. Ancak ki her şeyin ana geldiği, anda bütünlendiği söz konusu ise işte orası kemalat noktasıdır ki orda her şey kemal dedir.

Bizim alanımızda da düşünebiliriz ki, olan her şey olması gerektiği gibidir ve kendi kemalindedir. Az sonra değişecektir, dönüşüp evirilecektir ve tekrar kendi kemalini bulacaktır. 

 

 

İris Pala. Nisan 2020

Torba. Bodrum. Korona Günleri

 

 

 
 

Aşikâr olup bilinmelidir ki, kemalat başlığı altında yazdıklarım, benim yaşadıklarım değildir. Sadece dışarıdan duyduğum, okuduğum bilgilere dayanmaktadır. Sadece aklen ve kalben kabul etmiş olmam bana bunları yazma cesareti vermiştir.

 

 

 

‘Asla da ki her zaman’

Diyor yazar. Kirpinin zarafeti adlı kitabını bu şekilde bitirmiş Muriel Barbery.

……. Bu konuda gerçekten de derin düşüncem yok. Zaten kardeş bir ruh hastane soğutucusunda yatarken derin düşünce nasıl olur? Ama ikimizin de aniden durduğumuzu ve derin bir nefes alıp güneşin yüzümüzü ısıtmasına izin verdiğimizi ve yukarıdan gelen müziği dinlediğimizi biliyorum. “sanırım Renee bu andan hoşlanırdı” dedi Kakuro. Birkaç dakika daha orada müziği dinleyerek kaldık. Ben de aynı kanıdaydım. Ama niçin?

Bunu düşünürken, bu akşam, kalbim ve midem paramparça, sonunda kendi kendime hayatın beklide bu olduğunu söylüyorum. Fazlasıyla umutsuzluk. Ama aynı zamanda, güzel bir iki an. Zamanın aynı olmadığı. Sanki müzik notaları zaman içinde bir tür parantez açıyor. Bir erteleme. Buradaki başka yer. Asla’ da ki her zaman.

Korkmayın Renee, intihar etmeyeceğim. Hiçbir şeyi de yakmayacağım. Çünkü sizin için, bundan böyle asla’ da ki her zaman’ ların peşinden koşacağım.

Bu dünyada ki güzelliğin.
 
 
 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder