Çizgiler. Bir sürü çizgi. Karman karışık. Çiziliyor. Şuradan
aşağı doğru bir çizgi iniyor. Önce kıvrılıyor. Saçlarının arasından, ensesine
ve boynuna doğru iniyor. Ensesinden sırtına oradan da kuyruk sokumuna ve
kalçalarına kıvrılıyor.
Bu bir kadın.
Yukarı doğru bakmalı. Ama olmuyor. Aşağı doğru bakıyor. Tam önüne. Memesi. Memesinden aşağı karnına oradan da eline doğru bakıyor. Tam avucunun içine.
Yukarı doğru bakmalı. Ama olmuyor. Aşağı doğru bakıyor. Tam önüne. Memesi. Memesinden aşağı karnına oradan da eline doğru bakıyor. Tam avucunun içine.
Bu bir kadın. Toprak rengi bir kadın. Toprak kadın.
Arkasından sarı bir ışık süzülüyor. Bir huzme. Saçlarının
arasından ensesine dokunuyor. Kadın bunun farkında bile değil.
Kadın kızıl kahverengi bir toprak.
Kadının içinden, karnından, belki de yaratım bölgesinden bir
kırmızılık fışkırıyor. Kırmızı değil. Bu renk aslında bordo. Koyu bir bordo.
Kadın topraktan. Aslında daha da çok sudan. Yapısı daha çok
su. Sudan oluşuyor. İçi su. Dışı da su. Her tarafını su kuşatıyor. Göl gibi,
nehir gibi, deniz beklide okyanus gibi.
Evren gibi.
Pırıltılarla dolu… Canlı…
Kadının etrafında…. Avucunda… Yaşam…
Bu bir resim.
iris
Aralık 20011
Torba-Bodrum
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder