2 Eylül 2011 Cuma

İnsan Misali


İnsan Misali



Doğa, tüm mucizelerin ana kucağı. En güzel örneği de insan. Ancak ben ağaçlardan söz etmek istiyorum. Özellikle de meyve veren ağaçlardan. Gerçi tüm ağaçların kendine göre verdiği bir ürün var. Benim söz etmek istediğim, bizim bildiğimiz, anladığımız türde meyve. Meyve değince hemen aklımıza gelen. Güzel renkli, müthiş kokulu, albenili, inanılmaz lezzet de ki mucizeler…

Görür görmez gözümüzü bayram ettiren, ağzımızın suyunu akıtan, kokuları inanılmaz duygular uyandıran, ellediğimizde içimizi uçuran mucizeler. Biliyoruz ki tüm ağaçların meyveleri aynı olmuyor. Hatta aynı ağacın tüm meyveleri bile birbirine benzemiyor.

Sözünü etmek istediğim konu bu. Aynı bahçeden bile olsa birbirinden farklı oluşan meyveler. Aynı ağaçda birbirinden farklı meyveler. Kimi daha oluşmadan yok olup gidiyor. Bazen bir don geliyor, tüm meyveler çiçeğe durmuşken donup ölüyor. Bazen bir rüzgâr bebek meyveleri tümden savurup gidiyor. Veya bir kuş gelip meyveyi can evinden gagalayıp gidiyor. Bazen de belki içyapısından, genetik kodlamasından diyelim, gelen bir eksiklik bir anomali yüzünden, büyümesine, gelişmesine izin verilmiyor. Sonra yetiştiği toprağın etkisi, toprağın ne kadar verimli, bereketli olduğu. Ağaca meyveleri için ne kadar zenginlikler sunduğu. O senenin iklim şartları. O sene yeterli yağmur yağıp yağmadığı. Güneş ışınlarının üzmeden, yormadan tatlı dokunuşları. Hatta esen rüzgârın bile ürünlerin en olgun duruma gelmesi için etkisinin olduğunu düşünüyorum.

 Zaman zaman biz insan eli de ağaçlara dokunuyor. Biz insan dokunuşları, meyvelerin oluşmasına katkı sağlayabiliyor, belki aşılama, biraz bakım, gübreleme, belki benim aklıma gelmeyen veya bilemediğim başka doğal faydalı bir iki müdahale. Yani bir meyvenin en güzel halini bulabilmesi için, ağacın ürününü, meyvesini en güzel biçimde bize sunabilmesi için inanılmaz çok sayıda faktörün bir araya gelmesi gerekli. Sözüm şu noktaya geliyor ki, bu doğa mucizesinin tekrar tekrar yaratılıp tekrar tekrar doğaya geri dönmesi için pek çok şart gerekli. Dış etkenler, iç devinim, genetik yapı, gelişme koşulları, bölge, ortam ve daha aklıma gelmeyen veya bilemediğim pek çok koşul.

Demek istiyorum ki, bu oluşan meyve, bu ortaya çıkan ürün çok da kolay oluşamıyor. İnsanın oluşturduğu yaptığı ürünler gibi. İnsanın yarattığı ürünler, sanat eserleri gibi.

İnsan gibi.

İnsan misali.

İris

Eylül 2011, Torba Bodrum

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder