Mevsimler çok önemli benim için.
Artık yaşantımın çoğu dışarıda, açık havada geçiyor.
O günün sıcaklığını, rüzgârın ve yağmurun durumunu bilmek
istiyorum.
Eskiden umurumda bile olmayan rüzgârla daha yeni yeni ahbap
olmağa başlıyorum. Biraz sert esince korkup içeri sığındığım rüzgârla artık
haşır neşir olabiliyorum.
Güneşsiz yaşayamayacağımı düşünüyorum.
Yağmurun bolluk bereket getirdiğine inanıyorum.
Ayın hallerinden etkilendiğimi biliyorum.
Yediklerim, içtiklerim, düşündüklerim, hissettiklerim,
bedenimi oluşturuyor.
Maki çalıları, sıcacık çakıl taşları, ormanın patika
yolları, kıpırtısız koylar, masmavi gökyüzü, beyaz pamuk bulutlar, deniz
kabukları, egenin balıkları hep benimle
beraber.
Artık, ölümden de o kadar çok korkmuyorum.
Çünkü her şey doğadan geliyor.
Doğada her şey olduğu gibi, olması gerektiği gibi.
Kabul, yumuşak geçişlere izin veriyor.
Doygunluk, huzur ve sakinlikle geliyor.
Doğanın değişim coşkusu, şevk veriyor.
Her şey ağır ancak tutkuyla akıp gidiyor.
iris
Ekim.2013.Torba
çok güzel durmuş durulmuşluğun göstergesi olsa gerek paylaşımın için teşekkürler.
YanıtlaSil