Annemin Ankara da ki evinden çıkıp Bodrum’da ki evine
gelirken, artık annemin öleceğini biliyordum.
Bundan birkaç hafta önce 3 farklı rüya ile bana anlatılmıştı. O
rüyalardan o anda bu çıkarsamayı aklım yapamamıştı ama içim anlamıştı. Bunu da
biliyorum. Annem adına evine veda ettim. Ve benim evim ayrı annemin evi ayrı
olarak Bodrum’da yaşamaya başladık. Annem gittikçe aklından ve bedeninden
uzaklaşıyordu. Bodrum’da Çamlık köyünden Ayşe annemi hiç yalnız bırakmıyordu
hatta yeğenleri çocukları arkadaşları evin içinde yaşıyorlar kalıyorlar gidip
geliyorlar yatıp kalkıyorlar yemekler kurabiyeler dedikodular masallar meseller
ev bir şenlik evi gibi günler geçiriliyordu. Benim yanımda da Çilek köyünden
Dudu kadın vardı. Bu iki bilge kadın, bu iki köyde hayatlarını geçirmiş doğadan
kopmamış ayaklarını hep toprağa basmış yemeğini otları yolup kavurmuş yaşamın
cesur kadınları, benim ciddi rehberlerim oldular. Annemle sabahlara kadar her
konuda konuşmam, rahatlıkla annemin yanında olmam, bu geçişte huzur içinde ona
eşlik edebilmem, ağır kararları kolaylıkla vermem, annemle vedalaşabilip
helallik istemem hep onlar sayesinde oldu. Annem seni seviyorum. Benim için
yaptığın her şeye, bana verdiğin her şeye, tüm katkılarına sonsuz teşekkürler ederim.
Ve annemi uğurladık. Hem ağladık Hem güldük. Tüm sevdikleri
bizimle oldu.
Aradan bir süre geçti ve ben kararmaya başladım. Hareket
etmek istemiyorum. Yemek yapmak mis kokulu çamaşırları asmak sevgiyle sarılmak
resim yapmak hiçbir şey istemiyorum. Neşe verenler merak uyandıranlar müzik
çalanlar dans edenler gülenler her şeyler kalkıp yanımdan bir bir gittiler.
Tüm dişi özellikler kadına ait olanlar annelikle ilgili her
şey, sevgim yaratıcılığım hareket isteğim annemle birlikte toprağın altına
gömüldü. Annem vefat etti ben öldüm.
Yas. Zaman yürüdü. Şimdi 10 seneyi geride bıraktım. Annem
her zaman benim yanımda benimle birlikte bana destek ve beraberce yapıyoruz
yürüyoruz yaratıyoruz coşuyoruz seviyoruz kucaklaşıyoruz yüzüyoruz ve mutluyuz.
Senin için daha çok seyahat edeceğim. Aym. Söz.
İris Pala
İstanbul, şubat 2025