Üretmek, sanki daha anlaşılır bir durum. Bize has bir şeyleri kendi bilgimiz, algılarımız ve yetilerimiz dâhilinde ortaya koymak. Yazmak çizmek ifade etmek renklendirmek eylemde bulunmak açığa çıkartmak düzenlemek organize etmek sunmak gibi .. Sanki her şey akılda başlıyor orada gelişiyor ve bir süreci var. Olgunlaşması gerekiyor, bir plan dâhilinde gerçekleşmek istiyor ve belki de yöntem ve uyması gereken kuralları var. Aklı başında bir durum yani.
Yaratmak, pek de aklı başında bir durum değil. Bir kere aniden oluşuveriyor. Basınç yapmaya başlıyor. Nerden geldiğini anlamak mümkün değil. Nereye gideceği de belirsiz. Duyarlılık biraz da saflığa ihtiyacı var. İlk ortaya çıktığı, kendini hissettirdiği yer akıl değil. Nasıl nerde ne şekilde gerçekleşeceğini de pek kestirmek mümkün değil. İnsan onun kaosunda darmadağın olunca ancak akla müracaat etmek zorunda kalıyor ve elindeki o son derece yetersiz malzemeleriyle (ki bu öncelikle kendimiz) onu dışarı atmak çıkarmak için bir dizi yolsuz yöntemsiz uğraş hatta savaş veriyor. Başaranlar dahi başaramayanlar deli olup çıkıyor. Benim gibiler de arada gel gitlerle boğuş uğraş bir düzen bir huzursuzluk tutturmağa çalışıyor.
Pınar'la mektuplaşmalar..
İris Pala
Şubat 2021
Torba / Bodrum
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder