18 Eylül 2014 Perşembe

Ellerim



Ellerim



Ellerime bakıyorum.
Boğumlu, damarlı, kırışıklı, çatlaklı. Güçlü olsunlar istiyorum, hem de iri, hem de kocaman.
Ellerim bileklerimden kollarımdan bedenime bağlanıyor. Ayaklarla bacaklarla birleşiyor.
Bedenimin tümünü kullanarak, bütün ağırlığımla çamur yoğurmayı seviyorum.
Çamur benim dostum. Çamur benim bedenim.
İkimizde de biraz su biraz toprak. Birbirimizden kaç ölçü farklıyız? Onun sadece elleri mi yok? Ya peki, Benim ellerim ne kadar bana ait?

Ben ellerime bakıyorum. Belki de, ben ellerimden bakıyorum.
Hayata ellerimle dokunuyorum. Ellerimle ulaşıyorum, hissediyorum, özlüyorum, kavuşuyorum, seviyorum, oluyorum…

Çamuru ellerimin içine alıyorum, avucumda hissediyorum ve yoğuruyorum. Yoğruluyoruz. Ellerime bakıyorum. Parmaklarımın içine, boğumlarına. Çizgilerime, tırnaklarımın içi iyice kille dolmuş. Çatlaklarım iyice belirgin hale gelmiş. Yüzüm toprağa karışıyor. Kokusu tadı içime doluyor. Kim nerede başlıyor, kim kimde bitiyor. Sınır var mı? Birbirimizi dönüştürüp yeniden yaratıyoruz.
Karışmak, yoğrulmak, dönmek, ezilmek, parçalara bölünüp, kopmak, ayrılmak, uzaklaşmak ve yeniden birleşmek. İncelmek ezilmek, yığılmak, bükülmek, düzenlenmek, bitirmek istiyorum. Tamamlanmak. Bütünlenmek.

Parmak darbelerimle okşayarak oynaşmak, sevmek, sıvazlamak, iz bırakmak istiyorum. Birbirimizi birbirimize kattıkça çoğalmak, bütünleşmek istiyorum. Form kazanmak istiyorum. Beklide ikimizin de amacı bu.. Birlikte ve ayrı ayrı oluşmak, oluşturmak ve olmak istiyoruz.

Birbirimize fısıldıyoruz. Yok yok, konuşuyoruz. Arada susuyoruz. Bazen sohbet ediyoruz. Galiba daha çok kavga ediyoruz. Hatta bayağı sık kavga ediyoruz. Çok dik başlı oluyor, istediğim yola gitmiyor, asi, bazen beni sıkıyor, çoğu zamansa şaşırtıyor. Ürperdiğim bile oluyor. Sonunda,  sonuçta mutabık kalıyoruz. Mecburen. Sırlar açığa çıkıyor, giz kalmıyor. O beni ortaya çıkartıyor, ben onu hayata katıyorum. Hiçbir şeye yabancı değiliz. İkimizin de hedefi aynı. Ortaya çıkmak, yaşama dahil olmak, var olanı sunmak. Hakikati biraz olsun fark edebilmek. Bilinmeyene yaklaşmak, sırrı bilmek, gizemle tanış olmak. Bilinmek, açığa çıkmak, görünmek. Kendinden kendine. Aşikâr olmak. Aşka geçmek. Coşmak.


Yaşam nerede başlıyor. Sınırlar nerede bitiyor. Bilemiyoruz.




iris.

Torba eylül 2014 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder