16 Ekim 2025 Perşembe

Fable Of Hera


Fable of Hera 

Hera sent İris to earth to see out three virtuous and perfectly chaste maidens Who were unsoiled by any dreams of love. 

İris found them, but could not take the back to Olumpus for they had already been seen for to replace the superannuated furies in the infernal regions. 

Hera İris’i yeryüzüne gönderdi; amacı, aşk rüyalarıyla lekelenmemiş, erdemli ve tamamen iffetli üç genç kızı bulmaktı.

İris onları buldu, ancak onları Olimpos’a geri götüremedi; çünkü onlar çoktan yeraltı dünyasında yaşlanan Öfke Tanrıçalarının (Furyaların) yerine zaten seçilmişlerdi.



Kemal Noyan' dan İris' e yazılmış. 2025 ekimde buldum :)



8 Eylül 2025 Pazartesi

İKSİR



Zamanlardan bir zaman, ama öyle bir zaman ki en gerilerde. Kronolojinin matematiğin çalışmadığı bir zaman. Sen ile ben bu zamanları çok iyi hatırlıyoruz. Aynı yerlerde olup olmamamızın hiç bir önemi yok. Ben kuzeylerin koyu karanlık yeşil ve nemli ancak parıltılı ormanlarındanım. Sense başka diyarlardan olabilirsin ve belki de bana oraları anlatabilirsin. Anlat lütfen.  Benim dolaştığım Ormanın içinde sadece ve sadece bu ormana has mavi ufak ışık parıltıları var. Benden başka kimsenin görmediği sihirli ışık parçacıkları. Ben bu ışık pırıltılar yüzünden bu ormandayım. Bu pırıltılar bana cesaret veriyor ve hep benim gözümün önümdeler. Yolumu onları takip ederken bulurum. Deniz yakamozları gibi, orman pırıltıları. Bu ormanda, Ağaçlarının önce gövdelerini görürsün çünkü boyları o kadar uzundur ki dallar ve yapraklar mümkün değil ulaşılamaz göklere temas eder. Köklerinin nerelere gittiğini, nerelere kimlere dokunduğunu mümkün değil bilemezsin. Bu Ormanın kendine has bir kokusu vardır. Nasıl tarif etsem, mor mavi keskin, serin sert bordomsu, içine aldın mı artık kopamayacağın ve seni farklı hallere davet neden cinsten. Hatta bu koku ciğerlerine yapışır ve bir daha asla ayrılamazsın. BU sihirli koku insana asla unutmaması gereken bağlarını hatırlatır ve geçmişin derin izlerini adeta ruhuma işler. Ormanda yürürken çok sessiz olmalısın. Ayağının bastığı her noktaya çok dikkat etmelisin ve adımlarının sesini kulağının tüm hassasiyeti ile dinlemelisin. Gözle görülemeyecek kadar da börtü böcek var. Ben hepsini görüyorum biliyorum ve tanıyorum. Bu bana ait bir yetenek. Başka yeteneklerim de var. Belki yeri gelirse anlatırım. Bu ormanda başka canlılarla da karşılaşırsın. O bölgeye ait sincaplar mesela, senin bildiklerinden çok daha koyu renkteler. O derece hayata bağlılar ki bana cesareti hatırlatırlar. Kuşlar ise tahmininden çok daha fazla. Hepsini tarif etmem mümkün değil. Hepsi renkli. Ama çok renkli. Ayrıca inanılmaz hızlılar, gözünün yakalayabileceğinden çok daha hızlı. Kuşların bu çevik hızlılığı ise bana sonsuzluğa doğru uçabilirim özgürlüğünü anımsatır. Aradan birkaç tanesi ile ben arkadaşım. Kadim arkadaş. Baykuşlar da var. Onlar tamamen ayrı bir tür.  Galiba çok bilgeler. Sürüngenler kemirgenler, otlayan etleyen memeli yumurtlayan ve daha başka başka inanılmaz farklı canlılar yaratıklar burada mevcut. Ben bulunanların çoğunu bilemiyorum. Çünkü başka işlerim de var, mesela otlarla da ilgilenmem gerek. Havanın durumu da çok önemli. Soğuk ne zaman nerden gelecek. Rüzgarın yağmurun durumu. Bu ormana çok kar yağar. Bembeyaz. Güneş ve ayın şekilden şekle girmesine de bakmak lazım. Ve kayan yıldızlar. Niyetlerimi hatırlatan ve içimi sevinçle dolduran. Benim yeteneklerim seni şaşırtacak kadar fazla. Ben çeşit çeşit iksirler yaparım. O iksirlere çeşit çeşit renkler ilave ederim, koku lezzet katarım. Hepsinin gücü etkisi çok farklıdır. Saatler ve saatlerce kocaman kazanımın içinde odun ateşinde iksirim şifasını bulana kadar kaynatırım. Ağır ağır üstünden yükselen dumanını ilk ben içime alırım, aldıkça kendimden geçer esrik rüyalara yüzerim. Sonra o bulutumsu uçuk pembe duman yükselir yayılır önce önüne gelen ilk canlıyı içine alır, sonra bir diğerini sonra yayılır yayılır ve tüm dünyayı hatta tüm evrenleri kapsar. Hiç şüphesiz. Bu aramızda ki iksiri sen de çok iyi tanıyorsun. Esrikliği yaşadın. Yalnız benim önemli bir sözüm, tek bir yeminim var. Bu iksirler sadece ve sadece canlılara iyilik güzellik doğruluk adına etki ederler. Aşk ve sevgi adına çalışırlar. Sadece ve sadece şifa verirler.

 Benim için önemli bir kurt köpek var. Atam. Bembeyaz uzun tüylü, uzun burunlu, minnak dik kulakları var, her yöne döndürebiliyor. Gözleri simsiyah yuvarlak inanılmaz keskin, kapalıyken bile görür. Uzun burnunun ucundaki her daim ıslak iki delikli kara yuvarlak düğme hep hareket halinde, sağ sol yukarı aşağı dönüyor da dönüyor büyüyor küçülüyor şişiyor ama hiç durmuyor. Köpeğimin Uzun bacakları var, kocaman gövdesi ve kocaman ağızı. Hep gülüyor sanabilirsin. Adı Lucy. Kuyruğunu söylemeyi unutuyordum. Muhteşem bir kuyruğu var. Kendisi de bu muhteşemliğinin çok farkında. Taa kilometreler yüzyıllar ötesinden görebilirsin. Oldukça sessizdir, biz bile nasıl anlaşıyoruz, hatta nasıl oluyor da bu kadar iyi anlaşıyoruz şaşıyorum. Eminim ki sen de olsan onunla anlaşırsın. Senin de belki bulunduğun yerde böyle bir atan vardır. Onu da bana anlat.  Ayrıca ne yersin ne içersin, nerede yaşarsın. Benim burada bir kulübem var. Sıcacık. Kendi halinde. İstediğin kadar misafir eş dost arkadaş ağırlayabilir. Beklerim. Lütfen gel. Çok ayrılık olmasın.

 

 

İris Pala

Bodrum. Eylül 2025



4 Temmuz 2025 Cuma

Gibi

 


Burası bilinç dışının kendini gösterdiği bir alan. Fenomenolojik. Zaman ve mekan yok. Ne kadar çok bu alanda bulunursan o kadar çok kendi görünmeyen yani absurd tarafınla buluşursun.

Samanyolunun evrene giriş kapısı. Karadelik hepimizin geldiği yer. Tüm potansiyelin kaosdan kosmosa dönüştüğü an. Kendi sonsuzluğunda ki nokta. 

Gibi…

 

This is a place where the unconscious shows itself. It's phenomenological. There is no time and space. The more you are in this area, the more you meet your unseen, absurd side. 

The entrance of the Milky Way to the universe. A black hole is where we all come from. The moment when all your potential turns from chaos into cosmos. A point in your own infinity. 

Something like ..


iris 




27 Haziran 2025 Cuma

Sistemik Dizim Çalışmalarında İris Pala / Destek Grup

 

 



Bilen alanda çalışıyoruz. Sistemi anlama gayreti içindeyiz. Bu alanı ve sistemi anlamak daha doğrusu zihinle mantıkla çözmek aslında pek mümkün değil. Fenomenolojik diyoruz yani alanda açığa çıkanlara dikkatimizi veriyoruz. Nerede bir sıkışma sıkıntı tıkanıklık yani yoğun enerji girdabı varsa orayı rahatlatmaya yöneliyoruz. Tabii ki sisteme dair yasalar var teorik olarak bilmemiz gerekiyor, ancak sürekli alanda olmak yani tecrübe bu işin olmazsa olmazı. Çünkü sezgiler içsel duyumsamalar çok değerli. Bazen yaptığımız iş karanlıkta karayı aramaya benzeyebiliyor. Temsiller duygular beden duyumsamaları düşünceler gölgeler hikayeler mitler arketipler ritüeller objeler ikonlar ve daha bir sürü yaşama dair her ne varsa alanda duruma göre yerlerini buluyor.

İlişkiler yaşamımızda çok önemli. Hayatta kendimizden başlayarak ilişki içerisinde olmadığımız hiçbir şey yok. Ve de en zorlandığımız konu bu.

İşte alan bunu bize açıyor. İşin aslı enerji ile çalışıyoruz, frekans diyebiliriz yani ruhumuz bedenimiz ve tüm çevremiz. İçinde yaşadığımız yüzdüğümüz belki de oyunlar oynadığımız dans ettiğimiz her yer. Ama gerçek şu ki bizim kendimizin yarattığı ve tamamen bize ait bir evren. Var gel biraz da sen oyalan dünyası.

Kolay değiller hatta çok zorlar dünyası. Kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Genelde de bizim gibilere alanda kolaylaştırıcı deniliyor.

Ben de bu alan için bir kolaylaştırıcıyım. Olabildiğince sessizliği tercih ediyorum. Geride kalmak sessizliğin içinden enerjiyi yumuşatmak benim tercih ettiğim yöntem.

Hepimizin çok fazla anlayışa sevgiye şefkate birlikte dişi bilgeliğimizi açığa çıkarmaya ihtiyacı var. Yeteneklerimizi beraberce yaşamaya, değerlerimize sahip çıkmaya ihtiyacı var. Güzellikleri hak ediyoruz. Gelin hep beraber bilen alanda çalışalım, bunları açığa çıkartalım gerçekleştirelim.

 

Ben Diş Hekimiyim, aynı zamanda ressamım. Seramik heykeller yapıyorum.

 

Bu alanda ki eğitimlerim //

Seda Rodop ve Yishai Gaster The constellation okulu / Aile Dizimi eğitimi

Nir Esterman / Gölge Konstelasyon eğitimi

Seda Rodop / Aile Dizimi Parçalar ve Somatik travma eğitimi (devam ediyor)

Feride Gürsoy / Travma Fizyolojisi

Feride Gürsoy / Duyguların Fizyolojisi / sen ve ben

Feride Gürsoy / Sistemik Dizim ve Kollektif travma

Zeynep Aksoy / Yoga temel seviye

Mey Elbi / Vinyasa Yoga

Berivan Aslan Sungur / Yin Yoga

Nur sakallı / hamile yogası

Figen Demir / TRE çalışması

Mustafa Kartal / Nefes koçluğu

Ulli Allmendinger / Ayurvedik beslenme



İris Pala

Bodrum. 2025



14 Mayıs 2025 Çarşamba

Alan / Mehtap

 


Toprak gibiydi;

Köklerin burda dedi,

Benden geldin bana döneceksin dedi,

Git dedi, tecrübelerini yaşa ve geri gel,

Özlem bende, bekliyorum seni dedi.

 

Ruh gibiydi;

Sadeleş dedi,

İlişki kur,

Anlaş,

Birlik ol,

Dedi.

 

Tanrı gibiydi;

Ben olan ben var dedi,

İç dem şarabımdan,

Aşk ol dedi.

 

Arada ayna vardı,

Bak bana dedi,

Göreceksin gerçekleri

Ulaşabilirsin hakikate

 

Ben sadece uyum istiyorum dedi

Belki de düzen

Harmoni

Müzik gibi

 

Benden bana

 

Türkülerim vardı alanda

Bir de Ermişlerim



Mayıs.2025

15 Nisan 2025 Salı

OMPHALOS

 


 

Kaotik ve girdap

 

İnsan ve ben

 

Kaos

Düzen

Karmaşık

Yarık

Harmoni

Hakikat

 

An

 

Tam da durduğun yer

Merkezin

Ayağını bas

Belki de an

Bulunduğun an

Kapsamak

Sen neredesin

Ve ben

Kendi girdabında

Kendi girdabının merkezinde

Kendi anında

Kendi gerçeğinde

Başka bir girdap

Başka bir an

Başka bir gerçek

 

An

 

Omphalos taşı

Göbek

Merkez

 

Delphi tapınağında tam ortada

Dünyanın tam ortasının bulunması için

Gönderilen taş

Zeus göndermiş

İki şahin ile

Belki de kartal

Tam ortayı bulmak için

 

İtidal

 

Kehanet ve ilahi bilgi arayışı için

Zeus tanrı

Taş tanrının gönderdiği

Tanrının dünyaya bağı

Taş

Göbek

İnsanların ilahi olana bağı

Biraz yaşam

Biraz şans

Biraz kader

 

Adalet

 

Biraz kendini bulma

Biraz gerçeğini

Hakikate yaklaşma

Hatırlama

 

Omphalos

 

Prima materia

Saf ilk

Merkez

Dünyada

Dünyanın merkezi

Merkezde kendini inşaa eden insan

Tanrının indirdiği taştan

 

Hegel

 

Bir filozof

Taşı yonta yonta

Kendi taşını

 

İnsan

 

Yer yüzüyle gök yüzü arasında

 

 

 

 

İris Pala

Nisan / 2025



23 Mart 2025 Pazar

Şaman Kadın veya Sır

 


Kadın şaman temsili

 

Aile dizimlerinde biliyorsunuz ki temsiller alıyoruz. Alan dayım ve bir kadın temsilindeyim.

Birkaç tane çocuğu olan bir anne. En sevdiği en tatlı ve en yakın bulduğu küçük kız çocuğum önümde. Gözlerine bakamıyorum. İçime ondan sevgi akacak, benim duygularımı hissetmeme neden olacak diye ödüm kopuyor. Çünkü kafam karışık, kaybolmuşum. Şaşkın hareketsiz kalakalmışım. O tatlı kız yavrumla göz göze geliyor gibi olursam hemen gözlerimi kaçırıyorum. Bakamam. Korkuyorum ya o tatlı sevgi dolu bakışlar beni eritirse ya beni içine alırsa ya hissedersem, duygularıma temas edersem, ya içimde ki en derinimde ki o yakıcı acı açığa çıkarsa.. nolurum ki.. korkuyorum.. Hem de çok..

Önüme bakıyorum. Önümde bir sürü objeler var. Boş boş onlardayım. Arada gözüm o küçük kızın sevecen gözlerine kayıyor. Öte az ilerde ergen asi bir kız çocuğum daha var. Bana avaz avaz bağırıyor. Sen bizi görüyor musun, hiç gördün mü, beni görüyor musun..!! Kahroluyorum. Hele o bana kafa tutanı hiç göremem ben kendimi göremiyorum ki onu görebileyim. Kafam boş içim boş duygularım yok. Boşalmışım. Boşaltmışım. Her şey boş her şey nafile. Yapamıyorum. Başlıyorum önümdeki objeleri düzenlemeye. Oraya buraya düzenle düzelt düzenle. Çok mu güzeller. Hele bir tanesi.. Mükemmel galiba. Sır gibi. Su gibi. Rengi var, su mavisi. Kalbi var, Şeffaf. Onu bildiğimi gördüğümü kimseye söyleyemem. O içimi ısıtıyor. Ama bana saklı. Sır dedim ya.

Bir de o minik sevgi dolu yalvaran bakışlar.

Sevgi dolu bakışlar ve birbirinden güzel objeler ve bir adet sır.. Buluşuyorlar. Birbirlerini buluyorlar birbirlerine karışıyorlar ve dönüyorlar girdap gibi yoksa bir vorteks evet bir vorteks oluştu. Hep beraber içinden geçiyoruz. Zaman çok başka bir yerde kaldı. Mekan ben. Elimde önümde etrafımda bir sürü objeler var. Yıldızlar güneşler aylar neptünler kraterler volkanlar akarsular var. Sincaplar kelebekler insanlar var. İyilikler karanlıklar elmalar güzeller var. Dans edelim.

Dans ediyoruz. Şamanik. En doğal halimizdeyiz. Toprak ve biz. Ayaklarımız çıplak. Bedenimiz bütün. Gökyüzü kadar. Hepsi biziz. Hepimiz biziz. Doğru eğri yok. Herkes sağaltılıyor. Şaman biziz. Güneşle suyla iyileşiyoruz. Elden ele geçiyor. Taşlar tüller tüyler dallar kuşlar kabuklar. Bedenimizin devamı gibiler.  Biz gibiler. Gibiyim. Gibi.

Sene 2025.  Hiç esinti yok. Dona kalmışım. Hem dünyamda hem temsilimde. Ben kimim ben neyim ben nerden geldim. Dans ediyor mu. Kimle. Delirdim herhalde. Hep birlikte nasıl olunur. İyileşmek var mı. Hani objeler bunlar değil. Etraf doğa beton teneke gökdelen kırmızı dur yeşil geç çatal bıçak diploma çocuk metro.. Bunlarla şamanlık yapılmaz karıştırma. Çıldırdın herhalde. Çekil biraz. Geri bas. Dur.

b.el.ki.. Su mavisi. Şeffaf.

b.el.ki.. Sır.

 

 

İris Pala

Mart.2025